2. Paralel Oturumlar

Yeni yetkinlikler çağı yapay zeka ile kurumsal akademilerin dönüşümü ve yeni nesil öğrenme modelleri ile ilgili sunumumu kıymetli öğretmenlerimizle paylaşmak istiyorum.

This presentation offers an inside look at our dynamic kindergarten library program, where stories, exploration, and early literacy come alive. Participants will discover how we design and lead interactive library lessons using rich materials that spark curiosity. Real classroom examples will showcase how our young learners connect with books, and express their ideas through creative, hands-on activities.

Maarif Modelinde Değerleri Keşfetmek: “Carl ve Yaşamın Anlamı” ile Bütüncül Bir Öğrenme Deneyimi Bu çalışma, Carl ve Yaşamın Anlamı kitabını Maarif Modeli 2. sınıf Değerlerimizle Varız temasıyla ilişkilendirerek öğrencilerde değer farkındalığı geliştirmeyi amaçlamaktadır. Uygulama sürecinde kitap, yalnızca bir okuma metni olarak değil; sorumluluk, çalışkanlık, iyilik ve topluma katkı gibi değerleri çocukların kendi yaşamlarına taşımalarını sağlayan bir öğrenme aracı olarak kullanılmıştır. Öğrenciler Carl’ın “niçin” sorusuyla başlayan yolculuğunu incelerken, yaptıkları işlerin anlamı üzerine düşünmüş; bireysel eylemlerin doğa ve toplum üzerindeki etkisini keşfetmiştir. Etkinlikler aracılığıyla öğrenciler hem metni anlama ve sıralama becerilerini geliştirmiş hem de karakterle özdeşleşerek empati, içsel farkındalık ve değer odaklı düşünme becerilerini güçlendirmiştir. Bu bütüncül yaklaşım, çocuk edebiyatının değer eğitimiyle etkili biçimde bütünleşebileceğini ve Maarif Modeli’nin öngördüğü çok yönlü gelişimi sınıf ortamında doğal bir şekilde desteklediğini göstermektedir.

Bu sunumda, küresel kalkınma amaçlarını merkeze alarak hazırlanmış özgün bir Türkçe ders planının ayrıntıları paylaşılacaktır. Plan, özellikle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile uyumlu bir öğrenme süreci tasarlamak amacıyla geliştirilmiştir. Ders planı; Görsel Okuma, Çocuklarla Felsefe (P4C) ve Türkçe – Hayat Bilgisi bütünleştirmesi üzerine kurulmuştur. Hayat Bilgisi dersinin “Ülkemizde yaşayan farklı kültürdeki insanların sorunlarına yönelik sosyal sorumluluk projelerine katılır.” kazanımı, Türkçe kazanımlarıyla ilişkilendirilerek sürece yön veren temel yapı taşlarından biri olmuştur. Çalışmanın merkezinde, “İki Çocuk, İki Dünya” temasını işleyen ve görsel ağırlığıyla dikkat çeken “Dönme dolap” adlı kitap yer almaktadır. Kitap, iki farklı yaşam koşulunda büyüyen çocukların dünyalarını karşılaştırırken öğrencileri barış, eşitlik ve adalet üzerine sorgulamaya davet etmektedir. Bu sorgulamalar, P4C oturumlarıyla desteklenmiş; çocuklara tartışma ve düşünme fırsatı sunulmuştur. Sürecin sonunda, öğrencilerden SKA 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar amacı doğrultusunda okul topluluğuna hitap eden bir ürün ortaya koymaları beklenmiştir. Bu kapsamda, barış temasını yorumlayan afiş, duygusal ve toplumsal duyarlılık taşıyan şiir, ya da iki çocuk perspektifinden yazılmış kısa öykü çalışmaları hazırlamaları istenmiştir. Böylece ders, dil becerilerinin ötesine geçerek sosyal-duygusal öğrenmeyi ve küresel vatandaşlık bilincini destekleyen çok yönlü bir yapıya kavuşmuştur.

Erken Çocuklukta Çok Kültürlü Eğitimin Sosyal ve Duygusal Gelişim Üzerindeki Etkisi

Bu sunum, eğitimcilerin kendi içsel dünyalarını tanıyarak mesleki güçlerini artırmalarını desteklemeyi amaçlamaktadır. Öğretmenlik, yalnızca bilgi aktarmak değil; aynı zamanda duygusal farkındalık, ilişki yönetimi ve içsel dengeyi de gerektirir. Kendi güçlü yönlerini ve geliştirilmesi gereken alanlarını tanıyan öğretmenler, sınıf içinde daha sağlıklı iletişim kurabilir, zorbalık gibi davranışları daha doğru okuyabilir ve çocuklara daha güvenli bir öğrenme ortamı sunabilir. Bu doğrultuda sunum, eğitimcinin kendini keşfetmesinin; empati, sabır, duyarlılık ve liderlik gibi öğretmenlik becerilerini nasıl güçlendirdiğini ele alacak ve içsel rehberliğin sınıf iklimine yansıyan olumlu etkilerini görünür kılacaktır.

Öğretmen ve Öğrenciler için Networking, Etkin Sosyal Medya Kullanımı, Girişimcilik, Uygulamalı Eğitim, Alanlar arası eğitim etkinlikleri

Bu sunumda yaratıcı dramanın erken çocukluk dönemindeki rolünü, çocukların sosyal-duygusal, bilişsel ve dil gelişimine katkılarını ele alacağım. Ayrıca sınıf içinde kolayca uygulanabilecek drama etkinliklerinden örnekler ve kısa uygulamalar paylaşacağım

This presentation explores how teachers can design engaging, meaningful, and flexible CLIL lessons without relying on a coursebook. It highlights practical strategies, real-world materials, and creative planning approaches that empower educators to integrate content and language naturally. Participants will discover how a coursebook-free approach encourages learner autonomy, boosts critical thinking, and supports more authentic, hands-on learning experiences.

1) Giriş- Bilgilendirme Eğitimde Yaratıcı Drama ile ilgili dinleyecilere bilgiler verilecektir. 2) Yaratıcı Drama Aşamaları ( Uygulamalı şekilde katılımcılarla Hazırlık-Isınma Aşaması- Canlandırma Aşaması- Değerlendirme Aşaması yapılacaktır.) Sunumda katılımcılara Eğitimde Yaratıcı Drama ile ilgili derslerinde kullanabilecekleri bilgilendirmeler yapılacak. Yaratıcı Drama teknikleri uygulamalı şekilde anlatımı sağlancaktır.

Günümüzde eğitim yaklaşımları; öğrenci merkezli, etkileşimli ve çok duyulu öğrenme ortamlarının önemini vurgulamaktadır. Öğretimde çeşitli yöntem ve tekniklerin kullanılması, öğrencilerin derse olan ilgisini artırmakta ve kalıcı öğrenmeyi destekleyerek öğrenme sürecini olumlu yönde etkilemektedir. Bu bağlamda, özellikle bilgi yoğunluğu yüksek olan Sosyal Bilgiler dersinde, öğrenmeyi destekleyici nitelikte hazırlanan şarkıların kullanımı öğrenmeyi daha anlamlı ve kalıcı hâle getirme potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmada, 7. sınıf Sosyal Bilgiler dersi konularının öğretimi için şarkı sözleri yazılmış, yapay zekâ desteğiyle şarkılar oluşturulmuş, müzik öğretmeni tarafından düzenlemeleri yapılmış ve bu eğitici şarkıların çalışma grubu üzerindeki etkileri incelenmiştir. Nitel araştırma desenlerinden biri olan eylem araştırması modeliyle yürütülen çalışmada, 7. sınıfa devam eden 24 öğrenciden oluşan bir çalışma grubu yer almıştır. Öğrencilerin hazırlanan içeriklere ilişkin görüşleri, ön ve son algı anketleri aracılığıyla değerlendirilmiştir. Ayrıca, içeriklerin niteliği ve katkılarını daha iyi analiz edebilmek amacıyla 4 Sosyal Bilgiler öğretmeniyle açık uçlu sorulardan oluşan görüşme formları uygulanmış; öğrenciler üzerindeki etkiler ise bir psikolojik danışmanla yapılan mülakatla desteklenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, şarkılarla desteklenen öğretim sürecinin öğrencilerin derse katılımını ve motivasyonunu olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Hem öğrenciler hem de öğretmenler, ders içeriğinde uygun hazırlanan şarkıların Sosyal Bilgiler öğretiminde etkili ve faydalı olduğunu ifade etmiştir. Elde edilen bulgular, şarkıların öğretim sürecindeki olumlu etkilerinin alan yazındaki benzer çalışmalarla büyük ölçüde örtüştüğünü göstermektedir.

Bu sunumda, erken çocukluk döneminde dil gelişimini, kelime dağarcığını ve düşünme becerilerini destekleyen etkileşimli kitap okuma yöntemleri tanıtılacaktır. Sunum; yöntemin bilimsel temelleri, sınıf içi uygulama basamakları, öğretmenin rolü ve çocukların aktif katılımını artırmaya yönelik örnek uygulamalarla desteklenecektir. Ayrıca, yapılan araştırmalardan elde edilen bulgular ışığında yöntemin çocukların okuduğunu anlama, ifade etme ve sosyal-duygusal gelişim üzerindeki etkileri tartışılacaktır. Katılımcılar, sunum sonunda sınıf ortamında kullanılabilecek pratik örneklerle kendi okuma oturumlarını planlama becerisi kazanacaklardır.

Yapay zekâyla etkili iletişim kurmak, doğru soruları doğru şekilde sormakla başlar. Bu oturumda katılımcılar Büyük Dil Modelleri (LLM) ile etkileşimi derinleştirmek için geliştirilen “Flipped Interaction”, “Persona Pattern”, “Question Refinement” gibi güçlü istem (prompt) desenlerini uygulamalı olarak öğrenecek. Etkileşimli senaryolarla desteklenen bu deneyimde, AI ile yaratıcı, özelleştirilmiş ve verimli çıktılar üretmenin yollarını birlikte keşfedeceğiz. Eğitimden yazılıma, içerik üretiminden günlük iş süreçlerine kadar farklı alanlara uyarlanabilir bu desenler, sizi “prompt mühendisliğinin” ustalık seviyesine bir adım daha yaklaştıracak.

İçinde bulunduğumuz çağın bir açıklaması olan “Postnormal Zamanlar”da eğitim olgusunu değerlendireceğimiz bir sunum olacak.

Sunuda, öğrencilerin Türkçe okuryazarlık becerilerini geliştirmek üzere kurgulanmış bir tasarım sürecini yansıtmaya çalışacağız. Ülkemizin kültür-sanat kentlerinden biri olan Denizli’nin tarihine bir yolculuk gerçekleştirecek ve kenti kültür sanat yönünden analiz edeceğiz. Tüm bu süreçte onlarca okuryazarlık becerisini bu içeriğe nasıl dahil ettiğimizi birlikte deneyimleyeceğiz. Benzer içerikler geliştirmek isteyen katılımcılar için iyi bir örnek olacağını umuyoruz.

Dünya hızla değişiyor: Biz bugün çocuklarımızın, gençlerimizin 10 yıl sonra karşılaşacağı iş alanlarını, sosyal gerçeklikleri, teknolojileri ve küresel sorunları öngörmekte güçlük çekiyoruz — çünkü o dünya henüz şekillenmedi. Peki onları nasıl hazırlayacağız? Sadece bugünün gereksinimlerini karşılayan bilgilerle mi? Yoksa onların kendi yolunu çizmesini sağlayacak bir pusula ile mi? Gelecekte gençlerin başarılı, üretken ve doyumlu bireyler olarak yetişebilmeleri için ihtiyaç duyacakları bilgi, beceri, tutum ve değerler ne olabilir?
“Öğrencilerin geleceğini” planlamak, yalnızca bir müfredat meselesi değildir. Bu; değerler, tutumlar, sorumluluk anlayışı, bilinçli birey olma hâli ve toplumsal duyarlılık ile ilgilidir.
- Yalnızca sınavlara hazırlayan bir okulla yetinmeli miyiz?
- Geleceğin öngörülemez dünyasında öğrencilerin neye ihtiyacı var?
- Öğretmenlerin rolü nasıl yeniden tanımlanmalı?
- Eğitimin amacı ne olmalı: akademik başarı, bireyin refahı, toplumun refahı?
Bu sunumda klasik ezber odaklı eğitim anlayışını aşıp, öğrencilerimizin “kendi pusulasını” elde edebileceği bir eğitim anlayışının kapılarını aralayalım. Çünkü gelecek, tek bir rota değil birçok yol, birçok olasılık demek. Ve biz, bu yolları birlikte keşfetmeliyiz.

Bu atölye, bir paradigma değişimi vaat ediyor: “Neden” batağından çıkıp, “Nasıl” pusulasını kullanmak. Öğrenci görüşmeleriniz genellikle bir “problem duvarına” mı çarpıyor? “Bilmiyorum”, “Unuttum”, “Yapamadım” cevaplarından öteye geçmekte zorlanıyor musunuz? Belki de yanlış soruyu soruyoruzdur. Bu çalışma, okul rehberliğinde “problem” yerine “çözüm”ü merkeze alan Kısa Süreli Çözüm Odaklı Yaklaşımın pratik araçlarını sunar. Öğrencinin “neden” yapamadığına değil, “nasıl” başarabileceğine odaklanan güçlü soru kalıpları incelenecektir. Amacımız, eğitimcileri öğrenci potansiyelini maksimize etmelerini sağlayacak somut stratejilerle donatmaktır.

“Synopsis:
This presentation advocates for the integration of Minecraft Education Edition into the Grade 3-4-5-6 curriculum as a strategic pedagogical tool. Addressing the challenge of digital distraction, it proposes using gamification to bridge the gap between student interest and educational rigor.
The presentation outlines five primary benefits of the platform: Critical Thinking, Creativity, Collaboration,Lowering students’ anxiety and Increasing engagement. It details how the specific features of the Education Edition—such as the secure classroom environment, Code Builder, and assessment tools it provides —transform open-ended play into structured learning evidence.
Beyond theory, the presentation offers concrete cross-curricular examples ranging from STEM ecosystem simulations to historical recreations. A key focus is placed on Language Arts and ESL, demonstrating how Minecraft can be used to visualize reading comprehension, practice verb tenses through interactive storytelling, and foster social-emotional skills via collaborative world-building. Ultimately, the presentation positions Minecraft not as a game, but as a versatile, high-engagement gateway to deep, contextualized learning.”